{ "title": "Kurtuluş Savaşı", "image": "https://www.savaslar.gen.tr/images/kurtulus-savasi.jpg", "date": "20.01.2024 11:22:08", "author": "aysel koçer", "article": [ { "article": "Kurtuluş savaşının amacı öncelikle ülkenin bütünlüğünü korumak ve ulusun egemenliğine dayalı olarak bağımsızlığını sağlaması amacıyla yapılan toplu harekettir. Türk devleti kurmak için bütün halkın hareket etmesi ile yaşanılan savaşlardan en büyük milli mücadele savaşıdır. Çok cepheli bir savaş olması açısından Kurtuluş Savaşı Osmanlı Devleti'nin yapamadığı vatanı müdaafası ile Anadolu topraklarında yürütülen toplu isyanın, Mondros Ateşkes Antlaşmasına bir tepki olarak doğmuştur. Bu antlaşma ile Türk milletinin ölüm kalım mücadelesi başlanmış ve bu mücadele büyük zaferler ile Türklerin kendi çabalarıyla kazandıkları savaş olarak tarihte bulunan yerini almıştır.

Kurtuluş savaşının öncesi

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşındaki yenilgisinden sonra imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Anadolu ve Trakya toprakları her türlü işgale açık bir konuma gelmiştir. Bu sebepten Türkiye toprakları da işgallere açık bir konumda görülmekteydi. Mondros Ateşkes antlaşmasının hükümlerine göre bu antlaşmayı imzalayan devletlere gerekli gördükleri yerleri işgal etme hakları tanınmıştı. Ülkenin işgale uğraması ile ilgili padişah için önemli olan saltanatın selamette olması, Halifeliğin devam etmesi olarak yorumlanmıştır. Bu antlaşma sayesinde ağır koşulları içeriden İstanbul hükümeti yapılacak barış görüşmelerine karşın, itilaf devletlerinin güvenliklerini teklifi eden bir durumu bahane ederek; istedikleri bölgeleri işgal edecekleri düşüncesiyle hareket ediyorlardı. Ayrıca İstanbul ve çevresinde bulunan Boğazlar İngilizlerin kontrolüne geçti. Diğer taraftan İngilizler Batum, Antep, Konya, Çanakkale, Samsun, Bilecik, Maraş, Urfa, Kars ve Merzifon u işgal etmişlerdi. Bütün işgallere açık olan Anadolu topraklarında Fransızlar ise Trakya'daki demir yolunun önemli istasyonlarını ve Afyon, Adana, Mersin ve Dörtyol da bulunan istasyonları işgal ederek bu bölgelere el koymuşlardı. İngilizce tarafından ise işgal edilen yerler daha sonradan Fransızlara terk edilmişti. İtalyanlar ise Fethiye, Bodrum, Kuşadası, Antalya, Marmaris gibi ege kıyılarını işgal ettiler. Mondros mütarekesinin altı vilayeti Ermenilere bırakılmasıyla bu devlet işgal girişiminde bulunmuştur. Bu madde dolayısıyla Ermeniler de bu toprakları almak için harekete geçtiler. Ermeniler Anadolu'da yayılmaya ve bölgedeki Türklere zulümler ve baskılar ile yıldırma politikası uyguladılar. Bu bölgede bulunan halkı öldürüp, eşyalarını yağmaladılar. Mersin, Adana, Kozan, Osmaniye, Fransızlarla birlikte Ermeni çetecilerin eline geçmişti. Yunanlılar ise kendilerine vaat edilmiş olan Ege bölgesine ele geçirmek için İngiliz ve Amerikan Savaş gemilerinin koruması altında İzmir'i işgal etmek için bu topraklara hareket ettiler. Bu sayede yapılan işgallere karşı Hasan Tahsin adında bir kişinin düşmana karşı attığı ilk kurşun ile Kurtuluş Savaşının başlanması sağlanmış oldu. Bu hareketlere İstanbul hükümeti, Osmanlı hükümetleri ve padişah işgallere karşı ses çıkarmadı. Orduya geçip, güçlendirmeye yönelmemişlerdi. Sadece kendi çıkarları etrafında saltanatın devam etmesi ve sarayın zarar görmemesi düşüncesi içindelerdi.

Kurtuluş savaşı ve yapılan hareketler

Kurtuluş Savaşı işgallere karşı ilk silahlı direniş Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşmiştir. Bu bölgede Fransızlara karşı ilk Kuvayi Milliye hareketi Batı Anadolu'da Yunanlılara karşı oluşmuştur. İzmir'i işgal eden Yunan birliklerinin Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başlaması yüzünden Osmanlı hükümetinden artık hiçbir şey beklenemeyeceği yani topraklarını koruyamayacak olduğu kesinleşmişti. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa dokuzuncu kolorduya atandı. Osmanlı Devleti'nin yapamadıkları işleri artık kayıtsız şartsız bağımsız olmak için Türk devleti korumak gerektiği düşüncesiyle, kendi aralarında Kemal Paşa Milli Mücadele başlaması gerektiğini vurgulamıştır. Düşman işgaline karşı bazı bölgelerde oluşan direnişler sebebiyle direnişin temelleri atılmıştır. Mustafa Kemal Paşa askerleri örgütleyerek; Anadolu'daki komutanlarla temas haline geçmiş ve halka felaketin büyüklüğünün anlatılması ve işgallere karşı hep birlikte ayaklanma olması gerektiğini bildirmişti. Bu sebepten dolayı da üç ilde büyük kongreler düzenleyerek; vatanın bütünlüğünün tehlikede olduğunu ve bunun üstesinden gelmek için hep birlikte hareket etmek gerektiğini bildirilmiştir. Bu anlamda ulusun bağımsızlığını yine ulusun kendi kararının kurtaracağı belirtilerek; hep birlikte hareket etmenin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca ulusal sınırlar içinde vatan topraklarının bölünmezliği için herkesin kanının son damlasına kadar savaşması gerektiğini bildirmiş ve Kurtuluş Savaşının sinyallerinin bütün Anadolu topraklarına yayılmasını sağlamıştır. Kuvayi Milliyenin doğuşu, Milli Mücadele'nin başlaması ve büyük bir hızla topraklarının müdafa edilmesi gerekiyordu. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkması ile Amasya Genelgesi yayınlandı. Daha sonra da Erzurum ve Sivas'ta yapılan kongreler sonucunda Kurtuluş Savaşı'nın ilk sinyalleri verilmiş oldu. İstanbulun işgal edilmesinden sonra Meclisi mebusanın kapatılmasıyla, Osmanlı hükümetinin tamamen ortadan kaldırılması söz konusu olmuştu. Ulusu temsil eden ve ulus adına karar veren yetkili organlara ihtiyaç vardı. Bunun için ise yeni bir meclis gerekiyordu. Bu sebepten dolayı 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, Ermenistan, Belçika, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp devletleri ile imzalanan Sevr Antlaşması ile bu anlaşmayı imzalayanların kişiler vatan haini sayılmasıyla Kurtuluş savaşı başladı. Doğu cephesi, Güney cephesi, Batı Cephesi'nde Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Bunun üzerine Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi gibi önemli savaşlar sonrasında, Anadolu'nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını bütün dünyaya Türk halkı kanıtlamış oldu. Mudanya ateşkesi ardından Lozan Barış Antlaşması imzalayan yeni Türk devleti ile bütün dünya artık Türk devletini kabullenilmiş oldu. Türkiye sömürge devletlerinin elinden kendi çabaları, gücü, azmi ve kararı ile kurtulmuş oldu. Verilen onca insanın kanı ve canı sayesinde Kurtuluş savaşı başarı ile sonuçlandı.
" } ] }